BATI NİL VİRÜSÜ
Batı Nil virüsü (BNV) insanlar, atlar, kuşlar ve vahşi
hayvanlarda çeşitli nörolojik semptomlara neden olan, günümüzde yeniden
güncellik kazanmış sivrisinek kaynaklı bir RNA virüsüdür.
Batı Nil Virüsü insan, köpek, at, kuş gibi çeşitli konak
türlerinde özellikle santral sinir sistemi (SSS)’ni enfekte ederek hafif bir
klinik tablodan menenjit, ensefalit veya ölüme kadar uzanan ciddi nörolojik tablolara
yol açabilen dünya çapında öneme sahip bir enfeksiyondur.
BULAŞMA
BNV’nün hayat döngüsü doğada özellikle Culex cinsi
sivrisinekler ile kuşlar arasında gerçekleşir. Bu döngü sırasında insanlar ve
diğer memeliler de geçici konaklar olabilir. İnsanlar en çok sivrisinek sokması
sonucu enfekte olurlar. Aynı zamanda düşük oranda da olsa kan nakli, organ
nakli ya da emzirme ile anneden bebeğe bulaş da mümkün olabilmektedir.
BNV ilk defa 1937 yılında Uganda’nın Batı Nil bölgesinde
yüksek ateşi olan bir kadın hastanın kanında saptanmıştır. Etkenin insanlarda
ve atlarda neden olduğu nörolojik bozukluklar 1950’li yılların sonlarında
bildirilmiştir.
Hasta atlar ve insanlardan virüsün diğer insanlara
bulaştığına ilişkin kanıt yoktur. Çünkü virüs at ve insanların kanlarında
yeterli seviyede çoğalamaz ve enfekte olan at ve insanları ısıran sivrisinekler
virüsü başkalarına taşıyamazlar.
TANI
BNV enfeksiyonundan hastanın hikayesi ve klinik belirtileri
ile şüphelenilebilir. Tanının doğrulanması için laboratuar testleri gereklidir.
TEDAVİ
Batı Nil virüsü enfeksiyonunun bilinen standart bir tedavisi
yoktur. Bu nedenle enfeksiyonun tedavisi öncelikle destek tedavisi şeklinde
olmalıdır.
Şiddetli olgularda sıklıkla hastaneye yatmayı gerektiren
destek tedavi, IV sıvı verilmesi, solunum desteği ve ikincil enfeksiyon
gelişmesinin önlenmesi temel yapılacak uygulamalardır.
KORUNMA
Culex türü sivrisineklerin yumurta dönemi, larva dönemi, pupa formu ve yetişkin dönemi olmak üzere toplam dört dönemleri vardır. Yetişkinler kış uykusuna yatar ve yaklaşık olarak Mayıs ayında ortaya çıkarlar. Bu sivrisinekler bir yıl boyunca birkaç nesil üretebilirler. Sivrisinek populasyonu Ağustos ayında en yüksek seviyeye ulaşır ve Eylül ayına kadar kan emmeye devam ederler. Dişiler yumurtalarını oluşturmak için besin olarak kana ihtiyaç duyarlar ve kan emebilmek için yaklaşık 1 millik bir alanı uçabilirler.
Sivrisineklerden korunmak için yapılması önerilenler
şunlardır;
*İçine sivrisineklerin yumurtlayabileceği, içinde su
birikebilecek tüm eşyalar ve malzemeler (saksı, plastik kaplar, kuş kapları,
seyyar havuz vb) ortadan kaldırılmalıdır.
*Süs havuzlarında sivrisinek yiyen balıklar
bulundurulmalıdır.
* Açılan kapı ve pencerelere sineklik yapılmalıdır.
*Bu uygulama ahırlarda da yapılmalı ve pencerelerle kapılara
sineklik takılmalıdır.
*Hem kene hem de sivrisineği aynı anda kovan insan sağlığı
için zararsız olduğu bildirilen sivrisinek kovucular kullanılmalıdır.
*Sivrisineklerin
aktif olduğu saatlerde (şafak vakti ve gün batımında) dışarı çıkılmamalıdır.
Henüz insanda kullanılmak üzere FDA onaylı aşı bulunmamaktadır.
KAYNAKLAR
Allwinn, R., Doerr, H.W., Emmerich, P., Schmitz, H.,
Preiser, W., 2002. Cross-reactivity in flavivirus serology: New implications of
an old finding? Med. Microbiol. Immunol. 190, 199-202. Anderson, J.F.,
Rahal, J.J., 2002. Efficacy of interferon alpha-2b and ribavirin against West Nile virus in vitro. Emerg. Infect. Dis. 8, 107-108. Arı, A., 1972. Türkiye’de Arbovirüslerin faaliyeti ve ekolojisi üzerine incelemeler. Türk Hij. Tecr. Biyol. Derg. 32, 134-143. Arpacı, F., Çetin, T., Kubar, A. Özturk, M, 2009.
Tosun, S. (2013). Batı Nil virüsü enfeksiyonu. Deneysel ve Klinik Tıp
Dergisi, 29(3s), 183-192. https://doi.org/10.5835/jecm.omu.29.s3.015

.jpeg)
.jpeg)
.jpeg)
.jpeg)





.jpeg)

.jpeg)

